Sen Konya Olsan
gedavet olsan ikindi üstleri
bildik bilmecelerle
tarasan saçlarımı
secdeye değen yanımı öpsen
ya da sen konya olsan…
seğirtsen önümden bir atlı gibi
ve yetişmek için düşsem ardına
yine çocuk olsam
yine bir çocuk…
ya da sen konya olsan
eski sokaklarda o kerpiç evler
gözümde olduğu gibi dursa yerinde
duvara yaslanan ihtiyar çeşme
serinlik damıtsa servi söğütle
ya da sen konya olsan
köşe başlarında delikanlılar
süpürse sille kokan yolları
araboğlu makasından zafer’e
uzansa atlı tramvaylar,
ya da sen konya olsan
perşembe günleri çocuklar için
şivlilik hazırlasa genç kızlar
akşam olmadan takkeli dağa
bir bulut olup ağsam
ya da sen konya olsan
Ahmet Aka